11.12.2023 11:30:47

Türkiye

Sade Vatandaş | Erdoğan'dan Kabine Revizyonu Sonrası İlk Açıklama
Erdoğan'dan Kabine Revizyonu Sonrası İlk Açıklama


Büyült Küçült

Erdoğan'dan Kabine Revizyonu Sonrası İlk Açıklama

AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Meclis'teki grup toplantısında konuşuyor.

AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Meclis'teki grup toplantısında konuşuyor.

Kabine revizyonuyla ilgili açıklamada bulunan ErdoÄŸan, görevden aldığı eski Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan'a teÅŸekkür etti. ErdoÄŸan yeni atadığı Ticaret Bakanı Mehmet MuÅŸ'a ve Aile Bakanlığı'na getirilen Derya Yanık'a baÅŸarılar diledi.

CHP Grup BaÅŸkanvekili Engin Altay'ın, "Umarım ErdoÄŸan da sonu benzemesin Menderes'e. Onu biz sandıkla tıpış tıpış göndereceÄŸiz" sözlerine tepki gösteren ErdoÄŸan, "Bir ahlaksız, bir edepsiz benim akıbetimin de Menderes'in akıbeti gibi olacağını ümit ettiÄŸini söylüyor; be ahlaksız be edepsiz biz bu yola çıkarken kefenimizi giyip yola çıktık" ifadelerini kullandı.

128 milyar dolar tarıtÅŸmaları üzerine konuÅŸan ErdoÄŸan "Ne rakam doÄŸru, ne bu rakam üzerinden yürütülen kampanya doÄŸru. BaÅŸtan sona yanlış. BaÅŸtan sona cehalet" dedi.

ErdoÄŸan'ın konuÅŸmasında öne çıkanlar ÅŸöyle:

"Dün gece hem bir bakanlığımızı ikiye böldük, hem de 3 yeni bakan atadık. Zehra Zümrüt Selçuk ve Ruhsar Pekcan’a teÅŸekkür ediyorum.

Derya Yanık, Vedat Bilgin’e, Mehmet MuÅŸ’a baÅŸarılar diliyorum. 2023'e odaklanmamız gereken bir döneme girdik. Bundan sonrasının da kolay olmayacağını biliyoruz.

Ticaretimizin derinliÄŸinin sığ olduÄŸu dönemde yatırım ve üretime dayalı uzun süreli yatırımlara cesaret edilemiyordu. Tarımda kendimize yeterli olduÄŸumuz söylenirken, niye ihracat yapmadığımız akıllara gelmiyordu. Ülkemizin çok küçük dalgalanmalar karşısında bile siyasi ve ekonomik krizler geçirme riskleriyle karşı karşıya kaldığı günler geçirdik. 1970'li yıllarda ideolojik kamplaÅŸmalarla kardeÅŸi kardeÅŸe kırdırmaya kalktılar. 1990'lı yıllarda aynı oyunu kökenler üzerinden tekrar sürdüler. Bu arada ekonomiyi de boÅŸ bırakmadılar. 1994 yılında ülkemizi büyük bir krize sürüklediler."

ENGİN ALTAY'A TEPKİ GÖSTERDİ

"2001 yılında kendi iç dinamiklerimizi kullanarak yeni bir krizi başımıza musallat ettiler. Ey KılıçdaroÄŸlu hafızanı yokla varsa; bu dönemin baÅŸ aktörleri ÅŸimdi bize karşı kampanya yürüten CHP yöneticileriydi. Biz böyle bir Türkiye'yi devraldık. Ülkede güven ve istikrarı tesis ederek demokrasi ve kalkınma hamlesini baÅŸlattık. Kasım 2002'den beri neler görmedik, neler yaÅŸamadık ki...

Kapatma davasından gece yarısı bildirilerine kadar pek çok hukuksuz, ahlaksızlıkla karşı karşıya kaldık. Åžimdi bir ahlaksız benim de akıbetimin Menderes gibi olacağını söylüyor. Be ahlaksız biz kefenimizi giyerek yola çıktık. Ölümden korkmadık. Bu yolculuÄŸumuzu böyle devam ettireceÄŸiz. Siz zaten ölümden kaçacak delik arayanlardansınız. Menderes'in akıbetinden memnun mu oluyorsunuz? O akıbeti hazırlayanlar da sizdiniz.. Bize de aynı akıbeti mi hatırlatıyorsunuz? Biz 15 Temmuz'u gördük, onlara mezar ettik.

'BİRER BİRER EZDİK, EZİYORUZ'

Vesayet güçlerinin 1950’den beri uyguladıkları yöntemler iÅŸe yaramayınca, bu defa daha sinsi, daha alçakça yöntemleri devreye soktular. Gezi olaylarıyla sokakları kaosa sürüklemeye, 17-25 Aralık emniyet-yargı darbesiyle milli iradeyi hançerlemeye kalktılar. Bunlar yetmeyince, PKK’dan DEAÅž’a ve FETÖ’ye kadar, iplerini ellerinde tuttukları tüm terör örgütlerini üzerimize saldılar. Ardından da tarihimizin en acı hadiselerinden biri olan 15 Temmuz darbe giriÅŸimini yaÅŸadık.

Her saldırıya cevabımızı geriye çekilerek deÄŸil, daima ileriye atılarak verdik. Meclis’te CumhurbaÅŸkanı seçmemizi engellemek istediler, CumhurbaÅŸkanının seçimini doÄŸrudan halka devrettik. Bürokrasiyi ve mevzuatı kullanarak elimizi kolumuzu baÄŸlamak istediler, yönetim sistemini deÄŸiÅŸtirerek milli iradenin üstünlüÄŸünü güçlendirdik. Ülkenin meÅŸru idaresini yıkmaya kalkan darbecileri, milletimizle birlikte kısa sürede bozguna uÄŸrattık. Terör örgütlerinin başını, sadece sınırlarımız içinde deÄŸil, sınırlarımız dışındaki asıl kaynaklarında da birer birer ezdik, eziyoruz.

Gezi olaylarından en son KarabaÄŸ’da Azerbaycanlı kardeÅŸlerimize verdiÄŸimiz desteÄŸe kadar, tüm bu süreçlere hep, ekonomimize yönelik tehditler de eÅŸlik etmiÅŸtir. Faizden döviz kuruna, borsadan enflasyona uzanan pek çok sorun, bu süreçle paralel olarak can yakıcı hale gelmiÅŸtir, getirilmiÅŸtir.

Türkiye, makroekonomik dengeleri gerçekten saÄŸlam olduÄŸu için, son 8 yıldır yaÅŸadığı tüm gizli-açık saldırılara raÄŸmen ayakta kalmayı, istikrarını korumayı baÅŸarmıştır. Allah göstermesin, 2002 öncesi Türkiye’sinin siyasi, sosyal ve ekonomik ikliminde bu tür saldırılarla karşılaÅŸmış olsaydık, ülkemizin nasıl bir duruma düÅŸeceÄŸini tahayyül etmek bile istemiyoruz. Ülkemizin ödediÄŸi bedellerin sebebi; egemenliÄŸini, istiklalini, istikbalini, milli iradenin üstünlüÄŸü ilkesini, bölgesindeki hak ve menfaatlerini koruma azmini, aksi yöndeki dayatmaların önünde tutmuÅŸ olmasıdır."

Havva Karakoç

Havva Karakoç